Mardin Gezilecek Yerler

Mardin, ülkemizin tarihi ve mimari turizme olan katkısı bakımından, önemli şehirlerinden biridir. Mardin Ovası’nı tepeden gören şehir manzarası ve şehrin sembollerinden biri olan Mardin Kalesi’nin eteklerinde uzanan silüeti ile büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Yüzlerce yıldır farklı kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapmasının yanı sıra, onlardan kalan kültür miraslarını da günümüze ulaştırmaktadır. Farklı din ve ırktan insanların bir arada huzur ve barış ortamında yaşadığı bu eşsiz şehirde; manastır, kilise, cami ve medreselerin en güzel örneklerini bulabilirsiniz. Mardin’de gezilecek yerler listemiz ile şehrin tarihi, mimari ve en güzel yerleri ile eski yapılarını sizler için listeledik.

Mardin’de Gezilecek Yerler Listesi

Mardin’in en güzel yerleri, zamanda bir yolculuğa çıkarırken, gezilecek yerler sırayla keşfedilmeyi bekleyen hikayelerle doludur. Bu tarihi şehrin taş sokakları, her köşesinde bir başka güzelliği barındırırken, sıralı bir rota izleyerek Mardin’in gizemini adım adım çözebilirsiniz. İşte, Güneydoğunun en güzel illerinden biri olan; taş evleri ve mimarisi ile dikkat çeken Mardin gezilecek yerler;

Mardin Ulu Cami

Mardin Ulu Cami

Mardin tarihi yerler arasında, Ulu Cami’nin muazzam mimarisi, şehrin binlerce yıllık geçmişine tanıklık eden yapılar arasında öne çıkar. Bu eserler, Mardin’in zengin tarihini ve kültürel çeşitliliğini gözler önüne seren, her turistin mutlaka ziyaret etmesi gereken mekanlardır.

Mardin’in kalbinde yer alan Ulu Cami, şehrin manevi atmosferini yansıtan en önemli yapılarından biridir. 1176 yılında inşa edilen bu tarihi yapı, Artuklu mimarisinin zarif detaylarını gözler önüne serer. Tek minaresi ve dikkat çekici kubbesi ile Mardin’in siluetine eşsiz bir katkı sağlar.

Caminin bugünkü hali, 12. yüzyıl Artuklu Dönemi’nin karakteristik özelliklerini taşırken, avlusu ve mihrap önündeki kubbesiyle de dönemin mimari anlayışını temsil eder. Mardin’in dokusuna uyum sağlayan kesme taş malzemesi ve yivleme tekniğiyle dışarıdan görkemli bir görünüm kazanan kubbesi, şehrin tarihine ışık tutan önemli bir simgedir. Ulu Cami, Mardin’in zengin tarihini ve kültürel mirasını keşfetmek isteyen her ziyaretçi için kaçırılmaması gereken bir durak.

Deyrulzafaran Manastırı

Mardin Deyrulzafaran Manastırı
Mardin Gezilecek Yerler: Deyrulzafaran Manastırı

Mardin’in huzur dolu manzarasına yüksekten bakan Deyrulzafaran Manastırı, sadece bir manastır değil, aynı zamanda binlerce yıllık tarihi bir hazine. Güneş Tapınağı’nın antik kalıntıları üzerine kurulu bu etkileyici yapı, 5. yüzyıldan itibaren kat kat tarihi dokularla zenginleşmiş. Burası, bir zamanlar Romalıların kale olarak kullandığı, sonra ise Aziz Şleymun’un eliyle manastıra dönüştürülen bir mekan.

Manastırın adı zamanla değişse de, her dönemde Mardin’in ruhani hayatında merkezi bir rol oynamış. 15. yüzyılda çevresinde yetişen safran bitkisinden esinlenerek Deyrulzafaran adını almış. İçindeki kubbeler, kemerli sütunlar ve ahşap işçilikleriyle göz kamaştıran bu yer, Süryani Kilisesi’nin dini eğitim merkezi olmuş. Hatta bölgeye ilk matbaayı getiren de burada patriklik yapmış 4. Petrus. Onun getirdiği matbaa, yıllarca dillerin ve kültürlerin buluşma noktası olmuş.

Bugün de Süryani topluluğunun dini merkezi olan manastır, dünyanın dört bir yanından insanları ağırlıyor. İster dua etmek, ister bereket aramak için, isterse sadece bu tarihi güzelliği görmek için olsun, ziyaretçiler manastırın kapısından içeri adım attıklarında kendilerini bir başka zaman diliminde buluyorlar. 52 patriğin mezarının bulunduğu bu kutsal yerde, yüzleri doğuya dönük ve oturur vaziyetteki mezarlar, diriliş gününe kadar bekleyişin simgesi.

Mardin fotoğraf çekilecek yerler arasında, Deyrulzafaran Manastırı’nın altın sarısı taşları ve mistik atmosferi, fotoğraf tutkunları için kaçırılmayacak bir fırsat sunar. Manastırın antik duvarları ve huzur veren avlusu, Mardin’in ruhunu yansıtan eşsiz kareler yakalamanızı sağlayacak.

Manastırın içindeki Şemsi Tapınağı’ndan, Mor Hananyo Kilisesi’ne, Meryem Ana Kilisesi’nden Mor Petrus Kilisesi’ne kadar birçok tarihi bölümü rehber eşliğinde keşfedebilirsiniz. Ve tabii ki, ziyaretinizi anıya dönüştürecek hediyelik eşyaları bulabileceğiniz bir cafe ve market de sizi bekliyor. Müze kart geçmese de, manastırın kendi otoparkı var, yani rahatça ziyaret edebilirsiniz. Mardin’in bu eşsiz manastırı, tarih ve maneviyat arayan herkes için unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.

Mardin Müzesi

Mardin Müzesi
Mardin Müzesi

Mardin Müzesi’ne adım atmak, zamanda bir yolculuğa çıkmak gibi. Burası, Paleolitik Çağ’dan başlayarak Mardin’in binlerce yıllık hikayesini anlatan bir hazine sandığı. Müze, 45.000 yıllık geçmişiyle, toplumumuzun kültürel mirasını koruyup sergileyen, bu toprakların hafızası rolünü üstleniyor.

Müzenin tematik teşhir salonları, her biri kendi döneminin öyküsünü fısıldayan eserlerle dolu. Ve bu eserler sadece sergilenmekle kalmıyor, müze eğitim programlarıyla canlanıyor. Çocuklar burada, meraklarını ve yaratıcılıklarını keşfederken, aynı zamanda kültürel mirasımızın korunmasının önemini öğreniyorlar. Mardin Müzesi, bu eğitimlerle geleceğin bilinçli, paylaşımcı ve bilime değer veren nesillerini yetiştiriyor.

Müze, iki tarihi binada, çağdaş müzecilik anlayışıyla yenilenmiş salonları, laboratuvarı ve eğitim alanlarıyla hizmet veriyor. 1895 yılında Süryani Katolik Patrikhanesi olarak inşa edilen bu yapı, Mardin’in kalbinde, geleneksel Mardin evi mimarisinin en güzel örneklerinden birini sunuyor. Güneye bakan U planlı ve üç katlı yapısıyla, sadece bir müze değil, aynı zamanda Mardin’in mimari güzelliğini de yansıtıyor.

Mor Gabriel Manastırı

Mardin Mor Gabriel Manastırı
Mor Gabriel Manastırı

Mor Gabriel Manastırı, Midyat’ın yeşil örtüsüne nazır, tarihin sessiz tanığı. 397 yılında Mor Şmuel ve Mor Şemun’un atılan ilk taşlarla başlayan hikayesi, zamanla kat kat büyüyerek bugünlere ulaşmış. Manastır, adeta bir zaman makinesi gibi, geçmişten günümüze uzanan bir köprü işlevi görüyor.

Bu manastırın duvarları, Kral Arcadius ve Kral Theodosius dönemlerinden kalma barınma yerleri, dua alanları ve kutsal mekanlarla dolu. Meryem Ana Kilisesi’nden Mor Şmuel Mabedi’ne, her köşesi ayrı bir hikaye anlatıyor. Ve unutmayın, burası sadece bir manastır değil; aynı zamanda bir zamanlar Metropolitlik Merkezi olarak da hizmet vermiş bir dini kompleks.

Günümüzde hala aktif olarak kullanılan Mor Gabriel Manastırı, sadece bir ziyaret noktası değil, aynı zamanda yaşayan bir topluluğun merkezi. İçerideki kafeteryada bir soluklanabilir, manastırın huzur dolu atmosferinde bir çay eşliğinde geçmişin ruhunu hissedebilirsiniz. Ancak, dini bir mekan olduğu için ziyaretiniz sırasında giyim kurallarına dikkat etmeniz gerektiğini unutmayın. Kısa şort gibi giysilerle gelen ziyaretçilere örtü verilerek saygı çerçevesinde bir ziyaret imkanı sunuluyor. Mor Gabriel’in mezarını ziyaret etme ve mezar toprağına dokunarak o eski bereket inancını deneyimleme şansını da bulacaksınız. Bu tarihi ve manevi derinliği olan mekanı keşfetmek, Mardin ziyaretinizin en unutulmaz anlarından biri olacak.

Kasımiye Medresesi

Mardin Kasımiye Medresesi
Kasımiye Medresesi

Mardin’in göz kamaştıran siluetine bakarken, Kasımiye Medresesi’nin görkemli yapısı sizi zamanda bir yolculuğa çıkaracak. Artuklu Dönemi’nin başlangıcında temelleri atılan ve Akkoyunlular zamanında tamamlanan bu iki katlı, kubbeli medrese, düzgün kesme taşları ve zarif süslemeleriyle adeta bir taş işçiliği şaheseri. Kubbesi altında yankılanan tarih, avlusundaki çeşme ve havuzun su sesleriyle birleşerek huzur verici bir atmosfer yaratıyor.

Medresenin avlusunda, güneşin batışını izlemek için daha mükemmel bir yer düşünülemez. Ovanın genişliğine açılan bu tarihi mekân, Mardin yapıları arasında en büyüklerden biri olma özelliğini taşıyor. Tek avlulu ve eyvanlı bu açık medrese tipi yapı, kesme taş ve tuğla kullanılarak inşa edilmiş ve zamanın en iyi teknoloji aletlerine ev sahipliği yapmış. Bugün bile içeride sergilenen eserler, geçmişin bilgi ve becerisine tanıklık ediyor.

Girişte küçük bir ücret ödemek gerekiyor, ama unutmayın ki müze kart geçerli değil. Yine de, tarihe ve gökbilimine olan ilginizi canlandıracak bu etkileyici yapıyı ziyaret etmekten çekinmeyin. Ne yazık ki, üst katlara çıkışa izin verilmiyor, ama medresenin kendisi bile gözlerinizi ve ruhunuzu doyuracak kadar etkileyici. Park yeri konusunda endişelenmenize gerek yok; medresenin hemen yanında aracınızı rahatça park edebileceğiniz bir alan mevcut. Gün batımını izlemek için ideal bir nokta olan Kasımiye Medresesi, Mardin’in tarihine ışık tutan bir mücevher olarak karşınızda duruyor.

Şehidiye Medresesi

Mardin Şehidiye Medresesi
Mardin Gezilecek Yerler: Şehidiye Medresesi

Mardin’in tarih kokan sokaklarında bir yolculuğa çıktığınızda, Şehidiye Medresesi’nin hikayesi sizi 13. yüzyılın başlarına, Artuklu Sultanı Melik Nasreddin Artuk Aslan’ın zamanına götürecek. Yıllar içinde birçok değişiklik ve onarımlar görmüş olsa da, medresenin avlusu ve eyvanı hala o günlerin izlerini taşıyor. Ne yazık ki, orijinal yapısının pek azı günümüze ulaşabilmiş; ancak bu, onun büyüsünü azaltmıyor.

Bir zamanlar süslü bir cepheye sahip olan ve iki enine nefli cami kısmı, geçirdiği değişimlerle farklı bir kimliğe bürünmüş. Şimdi ise, aktif olarak kullanılan bir cami olarak, hem ibadetin huzurunu hem de tarihin derinliklerini ziyaretçilerine sunuyor. Özellikle geceleyin, ışıklandırmalar altında parlayan minaresi ve yapı, göz alıcı bir güzellik sergiliyor. Yivli gövdesi ile dikkat çeken minare, 1916/17 yıllarında Ermeni Mimar Serkis Lole tarafından eklektik bir üslupla ve iskelesiz olarak inşa edilmiş, bu da onun özgün mimari karakterini daha da pekiştirmiş.

Şehidiyye Medresesi, Mardin’in tarihi dokusuna modern bir dokunuş katarken, geçmişin izlerini de saklı tutuyor. Bu etkileyici yapı, hem gündüzün sakinliğinde hem de gece ışıklarının altında keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Günümüzde hala ibadete açık olan bu mekan, tarihi ve manevi atmosferiyle ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor.

Dara Antik Kenti

Mardin Dara Antik Kenti

Mardin’in gizemli topraklarında, geçmişin derin izlerini taşıyan Dara Antik Kenti’ni keşfetmeye ne dersin? Oğuz Köyü’nün sakinlerinden, tarihin tozlu sayfalarını aralayacak küçük rehberler eşliğinde, Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan bu antik kenti gezebilirsin. İmparator Anastasius zamanında, 505 yılında Sasanilere karşı bir kalkan olarak kurulan bu garnizon kenti, bugün bile heybetini koruyor.

Dara’nın surlarla çevrili geniş alanı, kaya içine oyulan yapılardan oluşuyor ve her bir köşesi tarihin fısıltılarını taşıyor. Kuzeydeki iç kale, 50 metre yükseklikteki tepenin üstünde, zamanın manzarasına hükmediyor. Kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları ise hala orada, geçmişin hikayelerini anlatmaya hazır. Ve eğer etrafı dolaşırsan, Geç Roma Dönemi’ne uzanan mağara evlerle karşılaşabilirsin.

Bu etkileyici yer, herhangi bir giriş ücreti olmadan, tarih meraklılarını bekliyor. Yolları iyi durumda ve otopark sorunu yok. Ancak, Mezopotamya’nın sıcağına karşı bir uyarı: Eylül ve Ekim ayları, bu tarihi güzellikleri keşfetmek için daha serin ve konforlu olabilir. Dara Antik Kenti, hem zamanın tozunu üstünden silkelemek hem de Mardin’in eşsiz manzarasını gözler önüne sermek için seni bekliyor.

Zinciriye Medresesi

Mardin Zinciriye Medresesi

Eski Mardin’in daracık sokaklarında adım adım ilerlerken, tarihin tozunu üzerinizde hissedeceğiniz Zinciriye Medresesi gibi eski Mardin gezilecek yerler, şehrin ruhunu yansıtan en otantik köşelerindendir. Bu tarihi mekanlar, Mardin’in geçmişten gelen zengin kültürel mirasını keşfetmek isteyen her ziyaretçi için kaçırılmaması gereken duraklardır.

Zinciriye Medresesi, Mardin’in tarih kokan sokaklarında, geçmişin izlerini taşıyan bir hazine gibi karşımıza çıkıyor. Sultan İsa Medresesi olarak da bilinen bu etkileyici yapı, son Artuklu Sultanı Melik Necmettin İsa’nın emriyle 1385 yılında yaptırılmış. Timur’un ordularıyla çarpışan ve bir dönem bu medresenin duvarları arasında tutsak kalan Melik Necmettin İsa’nın hikayesi, buranın taşlarına işlenmiş.

Medresenin, özellikle doğu ve batı uçlarındaki dilimli kubbeleri ve yüksek anıtsal portali, Mardin’in siluetine ayrı bir karakter katıyor. Dikdörtgen bir avlu etrafında yükselen iki katlı yapı, cami, türbe ve ek mekanlarıyla dönemin mimari zenginliğini sergiliyor. İçeri adımınızı attığınızda, yıldız tonozlu bir bölüm sizi karşılıyor ve batıda, avluya açılan koridordan geçerek camiye ulaşıyorsunuz. Caminin ortasında mukarnaslı tromplu bir kubbe ve etrafı kakma motiflerle süslü bir mihrap dikkat çekiyor. Minber ise kesme taştan ustalıkla işlenmiş.

Avlunun batısında yer alan ve bir zamanlar türbe olarak kullanıldığı düşünülen kubbeli mekan, tarihin sessiz tanıklarından biri. Üst katta ise medresede eğitim gören öğrencilerin kullandığı küçük odalar sıralanıyor. Bu odacıklar, medresenin eğitim veren bir kurum olarak geçmişteki işlevini gözler önüne seriyor.

Mardin’de akşam gezilecek yerler arasında, Zinciriye Medresesi’nin büyüleyici manzarası eşliğinde gün batımını izlemek, ziyaretçilere tarihin ve doğanın eşsiz birleşimini sunar. Bu tarihi mekan, Mardin’in akşam siluetini ve Mezopotamya Ovası’nın uçsuz bucaksız görünümünü seyretmek için ideal bir noktadır.

Zinciriye Medresesi’ni ziyaret etmek için küçük bir giriş ücreti ödemeniz gerekiyor, ama inanın buna değer. Buradan Mardin’in ve Mezopotamya ovasının büyüleyici manzarasını seyredebilirsiniz. Eski Mardin’in kalbinde yer alan medrese, ana caddeden merdivenlerle çıkılan bir yolculuğun sonunda sizi bekliyor. Bir zamanlar gözlem evi olarak da kullanılan bu tarihi yapı, rivayetlere göre Ulucami ile Zinciriye Medresesi arasında altından bir zincirle bağlıymış. Moğol istilasında yağmalanan bu zincirin hikayesi, medresenin adına da ilham kaynağı olmuş. Bu eşsiz manzarayı ve tarihi dokuyu keşfetmek için Mardin’e yolunuz düşerse, Zinciriye Medresesi’ni ziyaret etmeyi unutmayın.

Beyazsu

Mardin Beyazsu
Görsel Kaynak: Kulturportali

Beyazsu, Mardin’in sıcak ve tozlu yollarından sıyrılıp, doğanın kucağına atılmak isteyenler için bir cennet köşesi. Midyat’ın güneyindeki plato ve tepelerin eteğinden süzülen berrak sularıyla, Nusaybin yönünde akıp giden bir vadiyi canlandırıyor. Kurak toprakların arasında bir vaha gibi yeşeren Beyazsu, serin suları ve yöresel bitki örtüsüyle bölgenin adeta nefes alma noktası.

Mardin ve çevresinin içme suyu ihtiyacını karşılayan bu hayat kaynağı, yaz aylarında bölge halkı için vazgeçilmez bir dinlenme ve eğlence alanına dönüşüyor. Beyazsu’nun üzerinde kurulu balıkçı lokantaları, misafirlere taze taze avlanmış balıklarını sunuyor. Geleneksel tahtlardan oluşan masalar ve şark köşesi tarzındaki oturma yerleri, suyun serinliğinde yemek yemenin ve dinlenmenin tadını çıkarmanız için sizi bekliyor.

Beyazsu’ya bir yolculuk, özellikle yazın kavurucu sıcaklarında, serinlemek ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için ideal. Suyun üzerinde, ağaçların gölgesinde bir öğle yemeği ya da akşamüstü çayı, bölgenin sıcaklığını unutturacak. Mardin’in bu saklı cennetinde, doğanın ve lezzetin keyfini çıkarırken, günlük hayatın stresinden de bir nebze olsun uzaklaşacaksınız. Beyazsu, sadece bir kaçış noktası değil, aynı zamanda Mardin’in doğal güzelliklerini keşfetmek için de bir başlangıç noktası. Yolunuz düşerse, bu serin ve yeşil vahayı ziyaret etmeyi unutmayın.

Firdevs Köşkü

Mardin Firdevs Köşkü
Görsel Kaynak Mardin İl Kültür Bakanlığı

Firdevs Köşkü, Artuklu sultanlarının mirası olarak yükselen, düzgün kesme taşların zarafetle işlendiği bir yapı. Batıya açılan geniş eyvanları ve aralarında yer alan iki katlı mekanlarıyla, Mardin mimarisinin en göz alıcı örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Üst katta bulunan cihannüma ve ağaçlarla bezeli bahçesi, köşkün hem tarihi hem de estetik değerini artırıyor.

Bu köşk, Mezopotamya Ovası’na hakim, nefes kesen manzarasıyla, özellikle rüzgarın esintisiyle serinlediği yaz aylarında, Mardin emirlerinin uğrak yeri olmuş. Eski Mardin’in panoramik görünümünü sunan bu mekan, özellikle geceleyin kireçtaşı evlerin ışıklarıyla bezenmiş manzarasıyla büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Binanın içine giriş olmasa da, bahçesinden Mardin’in tarihi siluetini seyretmek bile başlı başına bir deneyim. Firdevs Köşkü, Mardin’in geçmişine tanıklık eden, zamanın ötesinde bir güzellik sunuyor.

Sizlerde Mardin’de gezilecek yerler listemizde bulunan yerler ve bulunması gereken yerler hakkında gezi ve tecrübelerinizi yazımıza yorumda bulunarak bizlerle paylaşabilirsiniz.

2 YORUMLAR

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz