Niğde, ülkemizin gerçekten görülmeye değer, kültür bakımından son derece zengin olan bölgelerinden biridir. Niğde’de gezilecek yerler oldukça fazla, fakat biz size kısaca gezilecek yerler hakkında bir liste hazırladık. Böylece bu bölgeyi ziyaret ettiğiniz zaman ufak bir gezi rehberiniz olabilir ve bölgeye gitmeden önce Niğde’de gezilecek yerler hakkında fikir edinebilirsiniz.
Birçok doğal ve kültürel güzelliği olan Niğde bölgesinde harika bir müze bulunmaktadır. Niğde gezinize şehir ve şehir çevresinden çıkarılan binlerce yıllık arkeolojik buluntuların sergilendiği Niğde müzesini gezerek başlayabilirsiniz. Niğde müzesi arkeolojik ve etnografya bölümlerinden oluşmaktadır.
Niğde’de Görülmesi Gereken Yerler Listesi
İşte Niğde’de gezilecek yerler listesi;
Gümüşler Manastırı
Manastırın yer almış olduğu Gümüşler kasabasının Orta çağdaki adı ve tarihi hakkında dönem kaynakları bulunmuyor. Büyük bir kaya kilisesinin iç tarafına oyulan manastır Kapadokya bölgesinde ve günümüze iyi korunarak gelmiş en büyük manastırlardan biridir. Kapadokya’da kayaya oyulan bir çok manastır bulunmaktadır. Bazı bilim adamları ise bunları yemek haneli ve açık havuzlu olmak üzere iki grupta ele alıyorlar.
Gümüşler manastırı ise ikinci gruba girmektedir. Manastırın en önemli yapısı ise kompleksin kuzeyinde yer alan kilisedir. Dört serbest destekli olan kapalı yunan haçlı ve planlı kilisenin kuzey haç kolunun kuzey kısmında iki mezar nişi, naosun batısında beşik tonöz örtülü iki giriş mekanı bulunuyor. Manastırda yer alan diğer bir çok mekanın işlevleri bilinmiyor. Kilisenin ise duvar resimlerinde en az üç farklı ustaların çalıştıkları düşünülüyor. Ana apsisteki üç şerit halinde bulunan resimlerin en üstte bulunan tahtta isa, sağında iki melek, İncil yazarlarının sembolleri ile Desis sahnesinde yer alan, Meryem ve Havariler, bulunuyor.
En altta bulunan şeritte ise Kayserili büyük Basileios, Nysa’lı Gregorios, Nazianslı, Gregorios gibi kilise babalarının resimleri yer alıyor. Kilisede bulunan resimlerin bu özelikleri ve karşılaştırmalı değerlendirme yöntemleri ile 11./12. yy. lara tarihlendirmek mümkün oluyor. Oldukça çarpıcı bir mimariye sahip olan, Eski Gümüş Manastırı Kapadokya’nın en önemli tarihi yapıları arasında kendini gösteriyor. Niğde şehir merkezine uzak olduğundan pek uğrak bir yer değildir. Ancak gezilip görülmesi gereken bir yapıdır. Kendine özgü olan freksleri ile oldukça dikkat çekicidir. Özellikle de Meryem ikonu Türkiye’de gördüklerimizden en iyisidir.
Köşk Höyük
Niğde ili Bahçeli beldesinde Roma havuzunun doğusunda kayalık bir yamaç üzerinde yer alan köşk Höyü’te, 1981 yılından beridir Ankara üniversitesi, dil ve coğrafya fakültesi arkeoloji bölümleri ve Niğde müzesi tarafınca yapılan kazılar, Bor ovasının en eski tarım ve hayvancılık ile uğraşan toplum M.Ö 6050-4911 yıllarında bu alana yerleştiğini göstermektedir.
Beş tabaka halinde bulunan yerleşimin ilk dört tabakası genç neolitik, en genç olan tabakası ise erken kalkolitik devre aittir. Neolitik dönemde gereksinimlere göre genişletilen çok odalı küçük odalardan oluşan mimari mevcuttur. Kalkolitik dönemlerde ise sokakların üzerine sıralanan bitişik düzendeki konutlar belirli bir plana göre inşa edilmiştir. Bu dönemde bulunan insanların ölülerini konutların tabanlarına gömdükleri anlaşılmıştır. Köşk Höyük’ün ölü gömme adetleri açısından önemi, çoğu yetişkin olmak üzere, bazı çocuklara uygulanan başın gövdeden ayrılarak yüzün ise kille sıvanıp yüz organlarının belirtilmesi ve aşı boyası ile boyanarak onlara canlılık kazandırmasıdır. Bu uygulamalar ise İsrail, Filistin, Ürdün ve Güney suriye’de M.Ö 10000- 80000 arasında görülmektedir.
Niğde Aleaddin Camii
Niğde sancak beyi Ziynettin Beşare tarafınca 1223 yılında yaptırılmıştır. Kitabesine göre ise yapının mimarları, üstad Sıddık, ve kardeşi Gazi’dir. Ayrıca inşanın kitabesinde Müstenireddin adı da geçmektedir. Bu şahsın caminin inşaatından sorumlu yapım yöneticisi olduğu anlaşılıyor. Bazı bir kaç onarımlar ile günümüze gelen cami, orijinal özelliğini büyük ölçüde koruyor ve işlevini devam ettiriyor. Cami iki kapılı olup, doğuya bakan kapının üzerinde, yaz aylarında, 09.30- 11.00 saatleri arası güneş ışınlarının bıraktığı gölge, kapının taş maharetli elleri ile işlenen taçlı kadın başını ortaya çıkartıyor. Efsanelere göre usta aşık olduğu ve hiç evlenemeyeceğini bildiği Niğde sancak beyinin kızına duyduğu aşkı sonsuza dek yaşatmak için, konuyu kapı süslemesine taşa resmetmiştir.
Tyana Ören Yeri
Antik Tyana ören yeri, Bor ilçesi kemer hisar kasabasında bulunuyor. Ören yeri, Kemer hisar kasabasının büyük bir bölümünün alt kısmında kalmıştır. Kasabanın muhtelif yerlerinde çeşitli durumlarda bulunan önemli heykel tıraşlık eserler ve ören yerinde yapısal bilimsel kazılar neticesinde çıkan eser ve mimari parçalar Niğde müzesinde sergileniyor.
Bahçeli kasabasında bulunan ve Roma havuzu ismi ile adlandırılan antik havuza hayat veren kaynak sularının roma devrinde yapılan kemerlere taşınmasına yönelik, oluşan kemerlerden dolayı kasaba Kemer hisar adını almıştır. Roma havuzundan itibaren Kemer hisar kasabası içlerine kadar olan bölüm toprak altındadır. Kalan bölüm ve kazı alanına kadar olan Kemerler toprak üzerindedir. Su kemerleri M.S II – III. yy.’lara aittir. Tyana ören yeri I, II, III dereceli arkeolojik sit alanı olarak koruma altına alınmıştır.
Niğde Kayardı Bağları
Kayardı bağları, Niğde için oldukça önemli ve ünlü yeşil alan bölgesidir. Kayardı, Niğde için adeta bir soluklanma bölgesidir. Bunun için yaşaması ve yaşatılması için duyarlı olmak gerekiyor. Niğde il genelinde çok farklı zenginliklerin olmasına karşın bu zenginliklerden yeterince yararlanamadığını yıllardır yazarlar. Ömerli çayırından başlayan Beşiktaş sokağına uzanan alan, Kayardı için en güzel doku bu sokakta bulunuyor. Eski evler, bakımlı bağlar ve Kayardı bölgesi içinde bulunan su akan tek dere bulunuyor. Sokaktan geçerken ilgi ile izlenecek, gezilecek güzellikte bir yol olarak uzanıyor.
Kayardı’da karşı tepelerde beliren mağaralar olduğu alanlarda gezerken bölgede çok fazla ev, bağ aralarında beliriyor. Kuyu vurarak su çıkaran veya havuz yapanlarda olmuş. Yürüyerek Kurdunus üzerinde tekrar Niğde yoluna döndüğünüzde sayıları 5 – 6 yı bulan yeni modern villalar bağ aralarında sizi karşılıyor. Kayardı bağlarında sokakta dereden su akan tek yerdir bu bölgede. Söğüt ağaçları yanında evlerden sarkan çiçekler, balkonlarda çiçekler meyve ağaçlarının yanında vitrin gibi duruyor. Kayardı bölgesinin değeri bir gün çok farklı şekilde anlaşılacak. O güne kadar ise bu mirası korumak Niğde’de yaşayan her yurttaşın görevidir.
Çinili Göl
Niğde’de gezilecek yerler listesinde bir diğer yer olan Çinili göl, Bolkar dağlarında yer alan buzul göllerinin en önemlileri arasındadır. Niğde ile ve Ulu kışla ilçesinde yer almaktadır. 2.600 metre yüksekliğe sahiptir. 25.000 metre2’lik yüz ölçümüne sahiptir. Ölçülebilen derinliği ise 100 metrenin üzerindedir. Dipten kaynadığı sanılıp siyaha çalınan lacivert bir rengi vardır. Halk arasında dipsiz göl olarak anılıyor. Suyu ise içmeye el verişlidir. Ayrıca göl çevresi yaz aylarında kamp olanağı sağlamaktadır. Ayrıca bu gölün olduğu Bolkar dağları endemik bir türe sahip olan Toros kurbağasının yaşam alanıdır.
Karatlı Kuş Kayası ve Kaya Mezarları
Niğde ilinin merkez ilçesine bağlı, Karatlı kasabasında bulunuyor. Kasabanın güneybatısında bulunan kaya mezarları bir vadinin iki yamacında yer alıyor.
Mezarlar vadinin güney yamacında 11 adet, kuzey yamacında 4 adet, olmak üzere 15 adettir. Birbirine benzeyen bu mezar içlerinde ise klineler yer alıyor. Mezar içlerinde aşı boyası ile yapılan dağ keçilerini kovalayan köpek figürleri bulunuyor. Bu kaya mezarlarını girişinde sağır pencere gibi delikler bulunuyor.
Göllü Dağ
Niğde’nin eşsiz yerlerinden biridir. Kömürcü köyü yakınlarında bulunur ve sönmüş bir volkanik dağ özelliği taşımaktadır. Niğde’de bol bol heyecan ve eğlenceli bir keşif isterseniz Göllüdağ sizler için harika bir gezi alanı olabilir. Kömürcü köyünden nasıl gidileceğini yerli halktan yardım alarak öğrenebilirsiniz. Dağa uzun tırmanışlara başlamadan önce mutlaka yanınıza bol su almalısınız. Her adımınızda çevrenin güzelliklerine şahit olurken daha çok heyecanlanarak, sonunda nasıl bir manzara ile karşılaşacağınızı merak edeceksiniz. Göllüdağ aynı zamanda çıkarmış olduğu patlamalar soncu Kapadokya bölgesine yeryüzü şeklini vermiştir. Dağa ulaştığınızda sizi ilginç bir krater gölü karşılayacak.
Göltepe Kestel Ören Yeri
İlk Tunç çağına M.Ö 3200-2000 ait kestel maden ocağı Niğde dağları eteklerinde Çamardı ilçesi celaller köyü sınırları içindedir. Maden kendisine çağdaş bir cevher işleme atölyesi ve yerleşim yeri olan Göltepe’nin karşısındadır. Kalay cevherinin madenden çıkarılmasında, önce cevher damarının altına bir ateş yakılarak damar iyice ısınınca su serpilerek çatlatılırdı. Maden ocakları ve galeriler sistemi dağın içinde bir dolambaç gibi toplam 1.5 km alana yayılıyor. Göltepe ve Kestel madeni kazılarında çok sayıda cevher zenginleştirme aletleri bulunmuştur. Gelişmiş bir teknoloji ürünü olan bu maden Eski tunç çağında her türlü alet ve silah yapımında kullanılmıştır.
Constantinus Ve Helena Kilisesi
Niğde’de gezilecek yerler listemizin son durağına geldik.Niğde’nin il merkezinde, Niğde Kayseri kara yolu üzerinde çukur bir arazinin üzerinde bulunan Kilise kalıntısının Constantinus ve annesi Helena adına yaptırıldığı sanılıyor.
Kilisenin temel ve apsid kalıntıları günümüze kadar gelmiştir. Moloz taşlardan ve tuğla hatlı olarak yapılmış kilise üç nefli bir bazilika planındadır. Naos iki sıra paye ile üç nefe ayrılmıştır. Üst örtülerini belirleyecek bir kalıntıya rastlamakla beraber, kırma çatılı olduğu sanılıyor. Apsis dışa taşkın yuvarlak bir niş şeklinde olup, iki yandan diakonikon ve protesis hücreleri bulunuyor.
Sizlerde Niğde’de Gezilecek Yerler hakkındaki yorumlarınızı ve gezilerinizi yazımızın altına yorum yaparak bizimle ve ziyaretçilerimizle paylaşabilirsiniz.