Akdeniz’in incisi olarak değerlendirilen, en çok turistini Türkiye’den alan; kültürü, doğası ve tarihiyle ziyaretçilerini büyülemeyi başaran Kıbrıs bir ada ülkesidir. Kültürel mirasa sahip olan Kıbrıs, gezilmesi gereken yerler açısından önemli bir zenginlik sunuyor. Rum, Ermeni, Latin, Türk ve Maruni gibi farklı etnik grupların bir arada huzurla yaşadıkları Kıbrıs hem kültürel hem de gastronomik açıdan eğlenceli bir deneyim isteyenlerin tercihi oluyor.
Kıbrıs yılın her mevsimi ziyaret edilen bir ülkedir. Ziyaretinizi planlarken seyahatinizi hangi amaçla gerçekleştireceğinizi göz önünde bulundurmalısınız. Eğer Kıbrıs seyahatinizi deniz tatili amacıyla gerçekleştiriyorsanız mayıs, haziran ve eylül, ekim ayları idealdir. Fakat kültürel geziler ve eğlence hayatı için yılın dört mevsimi ziyaret edilebilir.
Kuzey Kıbrıs Hakkında
Eğlence hayatı, kültürel zenginliği, mutlaka görülmesi gereken turistik lokasyonları ve benzersiz mutfağıyla her gezginin listesinde yer alan Kuzey Kıbrıs görenleri adeta büyülüyor. Değişen tatil ihtiyaçlarını başarıyla karşılayan, konaklayabileceğiniz çok sayıda otele farklı noktalarında yer veren Kuzey Kıbrıs, yılın dört mevsimi ziyaret ediliyor. Özellikle kültürel bir tatil yapmak için ister yaz ister kış aylarında seyahat edebileceğiniz hem keyifli hem de konforlu bir tatil deneyimi vadeden Kuzey Kıbrıs, tarihin farklı zamanlarına seyahat etmenize imkan tanıyor.
Kıbrıs Kültürel Gezi Rotaları
Uçak+otel paket Kıbrıs tatili yapmanın en mantıklı yollarından biridir. Kültürel gezi rotaları sebebiyle yılın her mevsimi ziyaret edilen bu ülkeye yapacağınız seyahatin daha konforlu hale gelmesini istiyorsanız içerisinde hem uçak hem de konaklama olan paketleri tercih edebilirsiniz. Böylelikle nerede kalmanız ya da uçak biletinizle ilgili kafa karışıklığı yaşamaz, yalnızca tatilinize konsantre olabilirsiniz.
Lefkoşa’nın Tarihi Merkezi
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin başkenti olan ve adanın tam merkezinde yer alan Lefkoşa, civardaki ilçelerle karşılaştırıldığında çok daha gelişmiş olduğu görülüyor. Kalabalık bir nüfusa ve tarihi bir merkeze ev sahipliği yapan Lefkoşa, mutlaka görülmesi gereken pek çok yeri de içerisinde barındırıyor.
Lefkoşa yüzölçümü bakımından küçük olsa da hem turistler hem de yerel halk sebebiyle oldukça kalabalıktır. Girne ve Gazimağusa’ya yakın konumda bulunan Lefkoşa, bulunduğu lokasyon nedeniyle bugüne dek pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ev sahipliği yaptığı medeniyetlerden izler taşıyan ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken Lefkoşa’da görülmesi gereken yerler arasında;
- Bedesten,
- Büyük Han,
- Venedik Sütunu,
- Haydarpaşa Cami,
- Lefkoşa Kent Surları,
- Selimiye Cami,
- Kumarcılar Hanı,
- Taş Eserler Müzesi,
- Mevlevi Tekke Müzesi,
- Kıbrıs Özel Etnografya Müzesi,
- Milli Mücadele Müzesi gibi yerler bulunuyor.
Her biri benzersiz atmosfere sahip olan turistik yerleriyle Lefkoşa, tarihi açıdan unutulmaz bir seyahat vadediyor. Lefkoşa’da konaklayabileceğiniz pek çok otel de bulunuyor.
Girne Kalesi ve Limanı
Kıbrıs otelleri ile süslü, adanın en güzel şehirlerinden biri olarak değerlendirilen Girne, tarihi ve doğal güzellikleriyle görenleri büyülemeyi başarıyor. Şehrin sembolü olarak değerlendirilen ve yedinci yüzyılda Bizanslar tarafından Arap-İslam akınlarına karşı kenti koruması için inşa edilen Girne Kalesi, görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Limanın doğusunda bulunan kaleye yürüyerek ulaşım sağlanabiliyor. Kalenin içerisinde gezmek içinse en az birkaç saat vakit ayırmanız gerekiyor. Kale ve liman, tarihi atmosferi ve etkileyici manzaraları sebebiyle yoğun ilgi görüyor. Yılın farklı dönemlerinde Girne Kalesi’nde düzenlenen konser ve etkinlikler, Kıbrıs seyahatinizi çok daha eğlenceli hale getiriyor.
Girne Kalesi’nin içini gezmek ve tarihe tanıklık etmek için yaz aylarında 09:00 ile 19:00 arasında, kış aylarında ise 09:00 ile 16:45 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Giriş için 20 TL ücret ödeyerek bilet almalısınız. Kalenin özellikle yaz aylarında çok kalabalık olduğunu, kaleyi daha sakin bir şekilde gezmek istiyorsanız seyahatinizi sonbahar aylarında planlamanızı ya da günün erken saatlerinde gitmenizi öneriyoruz.
Salamis Antik Kenti
Kuzey Kıbrıs’ın yılın her mevsimi ziyaretçiler tarafından akına uğramasına neden olan birden fazla özelliği bulunuyor. Bunların arasında ise değişen tatil ihtiyaçlarını başarıyla karşılaması geliyor. Özellikle kültürel seyahatler yapmaktan hoşlanıyorsanız mutlaka ziyaret etmenizi önerdiğimiz, yılın her dönemi farklı bir güzelliğe sahip olan Kuzey Kıbrıs, farklı konseptlerle hizmet veren otelleri sayesinde değişen tatil ihtiyaçlarını başarıyla karşılıyor. Kuzey Kıbrıs seyahatinizi gerçekleştirirken mutlaka ziyaret etmenizi önerdiğimiz, kültürel açıdan benzersiz bir yer olan ve tarihin tozlu sayfalarında seyahat etmenize imkan tanıyan Salamis Antik Kenti, adanın en önemli antik kentlerinin başında geliyor.
Adanın en eski yerleşim yeri olduğu için öne çıkan Salamis Antik Kenti’nin M.Ö. 1100’lü yıllara dayanan köklü bir geçmişe sahip olduğu biliniyor. Harabeler bugüne dek büyük oranda kalıntı haline gelmiş olsa da geçmişten gelen bir yapı olması tarihe adeta ışık tutuyor. Salamis Antik Kenti’nin bugüne dek Asurlar, Romalılar, Osmanlılar, Persler ve Bizanslar gibi birçok medeniyet tarafından kullanıldığı biliniyor.
Geniş bir alanda kurulu olan Salamis Antik Kenti ulaşımın kolay olduğu bir lokasyonda yer alıyor. Salamis Antik Kenti içerisinde spor alanları, pazar alanları, tapınaklar, liman ve tiyatro gibi yapıların kalıntıları bulunuyor. Harabelerden oluşan ve etrafında herhangi bir işletme bulundurmayan Salamis Antik Kenti, tarihi atmosferiyle keyifli bir seyahat imkanı yaratıyor.
Salamis Antik Kenti yaz mevsiminde 08:00 ile 18:00 arasında, kış mevsiminde ise 08:00 ile 15:30 arasında ziyaretçilerini ağırlıyor. Giriş için ziyaretçilerden 9 TL ücret talep ediliyor.
Bellapais Manastırı ve Köyü
Girne’ye bağlı Bellapais Köyü ve köyde yer alan manastır, tarihi ve kültürel açıdan Kuzey Kıbrıs’ın en önemli yerlerinden biridir. Eşsiz bir konumda yer alması ve bununla birlikte muhteşem bir tarihi dokuya ve manzaralara sahip olması Bellapais Manastırı ve Köyü’nün hayat boyu unutulmayacak bir deneyim vadettiğini gösteriyor.
Girne’ye ulaştıktan sonra yapacağınız kısa bir yolculukla ulaşım sağlayabileceğiniz Bellapais Manastırı ve Köyü, mimari yapısıyla dikkat çekmeyi başarıyor. Taş işçiliği, kemerli geçitleri ve güzel bahçeleriyle tarihi açıdan önemli bir yapı olarak değerlendirilen manastır, kültür ve sanat severlerin odak noktasıdır.
Manastıra 15 TL gibi küçük bir ücret ödeyerek giriş yapabilirsiniz. Yaz aylarında 18:00’a kadar açık olan Bellapais Manastırı kış aylarında genellikle 16:30 saatlerinde kapanıyor.
Larnaka Kalesi
Kuzey Kıbrıs’ın güney kıyısında bulunan, güney kıyılarını ve liman kentini korumak için inşa edilen Larnaka Kalesi tarihi boyunca hapishane, topçu istasyonu ve müze olarak kullanılmıştır. M.Ö. 14. yüzyıldan beri yerleşim yeri olarak kullanılan Larnaka, Rumlar tarafından kurulan küçük bir kasabadır. Ardından Bizanslılar liman yakınında küçük bir kale inşa etmiş, bu durum Larnaka Kalesi’nin oluşmasını sağlamıştır.
Kuzey Kıbrıs tarihi için önemli bir yeri olan ve turistler tarafından yoğun bir ilgi gören Larnaka Kalesi, bazı bozulmalara uğramış olsa da ayakta kalabilmeyi başaran ve tarihe ışık tutan yapılar arasındadır. Orta Çağ mimarisinin en başarılı örneklerinden biri olarak değerlendirilen ve 18. yüzyıla dek önemini koruyan Larnaka Kalesi, Kıbrıs’ın bağımsızlığından sonra 200 kişilik bir açık hava tiyatrosuna dönüştürülmüştür. Günümüzde müze olarak da hizmet veren Larnaka Kalesi’nde post Bizans, Bizans ve erken Hristiyan dönemine ait antikalar, duvar resimleri, çanak çömlek, mutfak eşyaları ve silahlar sergileniyor.