“Pandemi” nin yeni bir kelime olarak hayatlarımıza girmesinden sadece birkaç ay öncesiydi. Uzunca bir süre değil yurtdışı, yurtiçi gezilerine bile ara vereceğimden habersiz. Şimdi durup bakıyorum da; hem salgını hem de başlı başına ülkenin güzelliğini, tarihini düşününce iyi ki diyorum; iyi ki gittim, gezdim, gördüm. İyi ki tüm o güzellikler hafızamın bir köşesinde yer edindi.
Şimdi sizlerle paylaşma zamanı. Bana iyi gelen, beni ben yapan, gezdiğim, gördüğüm, dokunduğum tüm güzellikleri paylaşmak istiyorum. Kalbime iyi gelen ne varsa paylaşacağım. Kalbime iyi gelen kalbinize iyi gelsin diye.
Kudüs Gezisi Planlama
İsrail gezimi planlarken en tereddüt ettiğim kısım güvenlikti. Ülkenin konumu ve siyasi durumu, tek başına gidecek olmam, kadın başıma gezecek olmam aklımı epey meşgul ettiyse de gerekli araştırmaları yapıp, güvenlik sıkıntısı olmadığından emin olunca biletimi aldım. Kudüs için, İsrail Tel Aviv Ben Gurion Havaalanına bilet almalısınız. Alana indikten sonra yaklaşık 40-45 dk sürecek bir tren yolculuğu ile Kudüs’e ulaşıyorsunuz.
Rotam da sadece Kudüs olduğu için gezimi iki ana gün olarak planladım ve temel hatları ile eksiksiz gezdiğimi söyleyebilirim. 2020 tarihli bu gezi için biletimi Pegasus’tan 920 TL ye aldığımı buraya not düşmek isterim.
Konaklamak için birçok alternatif var. Ben gezeceğim bölgeye yürüme mesafesinde olduğundan ayrıca son gün havaalanına dönerken tramvay hattını kullanacağım için tercihimi Jaffo Caddesi’n de ki Lev Yerushalayim Otel’den yana kullandım. İki gece için 1.100 TL ödedim. Bu fiyata kahvaltıda dahildi.
İsrail oldukça pahalı bir ülke. Hem ülkenin kendisinin pahalı olması hem de paramızın değerini yitirdiği bu zamanda ekonomik gezi planlamak biraz güç. Bu yüzden valize mutlaka konserve yiyecek ya da hazır makarna atıyorum. Kahvaltı ve ara öğün atıştırmalarını bu şekilde halledince akşam güzel bir restoranda yerel lezzetleri tatmak için ekonomimi biraz olsun ayarlamış oluyorum böylelikle.
Kudüs’te Gezilecek Yerler
- Mescid-i Aksa
- El Aksa Cami
- Kubbet’üs Sahra
- Zeytin Dağı
- Getsamani Bahçeleri
- Meryem Ana Kilisesi
- Ağlama Duvarı
- Davud Kalesi ve Kulesi
- Çile Yolu
- Kutsal Kabir Kilisesi
- Müslüman Mahallesi ve Pazar yeri
- Yahudi Mahallesi ve Havralar
- Davud Peygamber’in kabri
- Cenacle ( İsa Peygamber’in Son Akşam Yemeği’ ni yediğine inanılan salon )
Mescid-i Aksa
El Aksa Camii’den, Kubbetüs Sahra’ya kadar olan 144 dönümlük alanın tamamı Mescid-i Aksa olarak anılıyor. Dinler o kadar birbirine geçmiş durumda ki Ağlama Duvarı, Mescid-i Aksa’nın bir parçası. El Aksa Camii, peygamber efendimizin, Miraç’a yükselmeden önce Mekke’den geldiği camii. Peygamber efendimizin Miraç’a yükseldiğine inandığımız Muallak Taşı ise altın kubbesi ile göz kamaştıran Kubbet’üs Sahra’nın içinde.
Kutbbet’üs Sahra
Taşın Kubbesi ya da Taş Üzerinde ki Kubbe anlamına gelen Kubbet’üs Sahra, Mescid-i Aksa arazisi üzerinde yer alıyor. Bu yapının önemi içerisin de bulunan ve Muallak Taşı olarak bilinen yaklaşık 45-50 metrekarelik bir kayadan kaynaklanıyor. Dini kaynaklara göre; Hz. Adem, cennetten bu taşın üzerine iner, yani dünyada ki ilk insanın, ilk ayak bastığı yer burasıdır. ( Bu bilgi okuduğumda beni çok heyecanlandırmıştı. Ve şu an yazarken, sizlerle paylaştığım bu an aynı heyecanı bir kez daha duymamam mümkün değil ) Hz. İbrahim bu kaya üzerinde Hz. İsmail’i kurban etmek ister. Hz. Davud bu kaya üzerinde günahlarının tövbesi için dua eder. Müslümanlara göre ise Hz. Muhammed bu kaya üzerinden Miraç’a yükselir.
Günümüze kadar gelen en eski İslami yapı olan Kubbet’üs Sahra, İslam mimarisin de bilinen ilk kubbeli eserlerdendir. Emevi Halifesi Abdülmelik bin Mervan tarafından yaptırılmış, tahribata uğradıktan sonra Selahaddin Eyyübi döneminde bakımdan geçmiş, Osmanlı zamanın da ise Yavuz Sultan Selim ile Kanuni Sultan Süleyman zamanlarında onarılmıştır.
El Aksa Camii
İsmini Arapça ’da “en uzak” anlamına gelen “el aksa” kelimesinden alan El Aksa Camii, Kâbe’ye olan uzaklığına ve Mekke’ye en uzak olan mescit olmasına itafen bu şekilde adlandırılmış.
Müslüman çeyreğindeki çarşıyı gezerek Aslanlı Kapı’dan, şehirden çıkıyorum. Kapı, Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmış. Rüyasında dört adet aslan gören Kanuni bunu Kudüs’e yormuş ve bu kapıyı yaptırmış. Kapının her iki yanındaki ikişerden dört aslanda Kanuni’nin rüyasında gördüğü aslanları simgeliyormuş.
Zeytin Dağı ve Getsemani Bahçeleri
Rotamda sırada Zeytin Dağı var. Her üç din içinde kutsal bir bölge burası. İslamiyet de, Sırat Köprüsü’nün, Harem’ül Şerif ile Zeytin Dağı arasında kurulacağına inanılıyor. Benzer bir inanç Yahudilerce de kabul gördüğü için bu tepeye çok önem veriyorlar. Bu yüzden tepeden, eski şehre kadar olan tüm alan Yahudi mezarları ile dolu. Hristiyanlarca kutsal olmasının sebebi ise İsa Peygamber’in çarmıha gerilmeden önce son duasını yaptığı Getsemani Bahçeleri’nin burada olması.
Meryem Ana Kilisesi
Burası aslında Hristiyanların Hz. Meryem’in kabrinin olduğuna inandıkları bir mağara kilise. İçerideki renkler, ambiyans ve verdiği hissiyat muhteşem. Buradan uzun süre ayrılamıyorum. Hem tekrar tekrar geziyor, hem de bol bol fotoğraf çekiyorum.
Ağlama Duvarı
Orjinal adı ile Western Wall yani Batı Duvarı, ülkemizdeki bilinir adıyla Ağlama Duvarı’ndayım. Burası Kudüs’ün en önemli noktalarından biri. Yahudiler için kutsal olan bu duvar devasa taşları ile yerden 18 metre yüksekliğinde. Aslında bu duvar Yahudilerin kutsal kabul ettiği “Büyük Tapınak’ın” günümüze ulaşabilmiş Batı Duvarı.
Duvar yüzyıllar boyunca Yahudilerin geçmiş kötü anılarını hatırlayıp, güçlü bir Yahudi devleti kurma istekleri konusundaki hayal, dua ve gözyaşlarına şahit olduğu için Ağlama Duvarı adını almış. Yahudilerin inancına göre bu duvar yıkılmayacak ve Allah batı duvarını hiç terketmeyecekmiş.
Ağlama Duvarı’nın önünde kadınlar ve erkekler için ibadetlerini gerçekleştirebilecekleri iki ayrı bölüm var. Ben ibadeti kadınlar tarafından gözlemliyorum. Duvarın hemen sağında kalan ve Kubbet’üs Sahra’ya çıkan merdivenlerden ise erkekler tarafını görme şansım oluyor.
Ağlama Duvarı ile birlikte ilk günümü tamamlıyorum. Şehrin Jaffo (Yafo ) Kapısı’n dan çıkarak otelime dönüyorum. Cadde bu saatte bile kalabalık ve hareketli. Bir çok mağaza zinciri, seçkin butikler, tramvay hattı bu cadde üzerinde.
Davud Kalesi ve Kulesi
Davut, İsrailoğulları’nın kurduğu İsrail Krallığı’nın 3. kralı ve Kudüs kentinin kurucusudur. Tanah ve Kuran’da nebi (peygamber) olarak geçer. Hristiyan inancında İsa’nın Eski Ahit’te ki simgelerinden biri sayılır.
Musevi kutsal kitabı Tanah’ın Mezmurlar bölümünü oluşturan 150 şiirin Davut tarafından yazıldığı kabul edilir. Bu şiirler gerek Museviliğin, gerek Hristiyanlığın en sevilen dini metinleri arasındadır. Kuran’a göre Zebur, Davut Peygamber’e indirilmiştir.
Davut Kulesi, şehri yukardan görmek isteyenler için güzel bir konuma sahip. Ancak giriş ücreti biraz yüksek. Listemde benzer manzaraya sahip iki farklı nokta olduğu için ben çıkmamayı tercih ettim. Kalenin içinde Kudüs’ün İlk Tapınak’tan itibaren tarihini anlatan farklı müzeler var.
Çile Yolu (Via Dolorosa)
Via Dolorosa yani Çile ya da Acı Yolu, İsa Peygamber’in sırtına çarmıh bağlıyken yürüdüğü yol. Bu yol üzerinde 14 kutsal nokta var. Bunların bazıları kilise ya da şapel iken bazıları ise işaretler ile gösterilmiş kutsal olduğuna inanılan noktalar. Bu yolu bir papaz ya da din görevlisi eşliğinde gezen ve bu noktalarda durup dua eden Hristiyanlar göreceksiniz.
Kutsal Kabir Kilisesi
Kutsal Kabir Kilisesi yani tabelalarda göreceğiniz ismi ile Churh of the Holy Sepulchre, Hristiyanlar için dünyadaki en önemli kiliselerden. Via Dolorosa yani Çile Yolu’nu yürüyen Hristiyanlar, en son bu kiliseye ulaşıyor ve inanışları gereği hacı oluyorlar.Burası aynı zamanda İsa Peygamber’in son yolculuğuna hazırlandığı ve kabrinin de olduğuna inanılan kilise. Kapıdan girdiğinizde sizi büyük, mermer bir taş karşılıyor. İnsanların üzerine yağ döktüklerini, dua ettiklerini göreceksiniz. Bu taş İsa’nın son yolculuğuna hazırlandığı taş.
Girişte hemen sağınızda kalan merdivenlerden yukarıya çıktığınızda ise oldukça gösterişli bir alana ulaşıyorsunuz. Burası “Golgotha” yani İsa Peygamber’in çarmıha gerildiğine inanılan yer. Herşey o kadar sıradışı ki ben gerçekten burada mıyım inanamıyorum. Zaman tünelinden geçermiş gibi bir yolculuk bu. İnancınız her ne olursa olsun kutsal bir şehirdesiniz ve bunun büyüsüne kapılmamak mümkün değil. Fotoğraf çektiğim anlarda içinde bulunduğum zamana dönüyorum. Geri kalan her şey sanki bir efsun. Tarifi yok…
Kudüs de şehir dört çeyreğe ayrılmış durumda. Her bir çeyrekte Yahudiler, Hristiyanlar, Müslümanlar ve Ermeniler yaşıyor. Sokaklar gibi kültürler de iç içe geçmiş durumda. Kutsal Kabir Kilisesi ile Hristiyan Mahallesini tamamlıyor ve Şam Kapısından Müslüman çeyreğe geçiyorum. Alışveriş yapmak, hediyelik almak için en uygun fiyatlar bu çeyrekte. Magnet koleksiyonuma yeni bir parça daha ekledikten sonra Yahudi çeyreğine geçiyorum. Kilise ve camiler yerini irili ufaklı havralara bırakıyor. Davud Peygamber’in mezarı ve İsa Peygamber’in Son Akşam Yemeğini yediğine inanılan salon yani Cenacle bu çeyrekte. Kabri ve salonu görerek temel hatları ile kendime çizdiğim rotayı tamamlıyorum. Yazıma son verirken işinize yarayacağını düşündüğüm bazı notları da şu şekilde listelemek isterim. Dilerim zevkle okur ve ilham alarak şahane bir rota oluşturursunuz. Buna vesile olabilmek en büyük dileğimdir…
Geziniz İçin Önemli Notlar
- Pasaportunuzu havalimanına gelirken unutmayınız. Ve Kudüs’ü gezerken pasaportunuzu yanınızda bulundurunuz.
- Otele varışta otel kartviziti alınız ve yanınızda bulundurunuz.
- Yanınızda Yaz aylarında ceket, kış aylarında ayrıca pardesü bulundurunuz. Hava sıcaklığı Türkiye’den 5-6 derece fazladır. Akşam-sabah serindir. Sonbahar ve Kış aylarında yanınızda şemsiye veya yağmurluk bulundurunuz.
- Mescid-i Aksa girişlerindeki kontrol noktaları bulunmaktadır. İsrail askerleri soru sorarsa sakin ve ses tonunu yükseltmeden sorularına cevap veriniz.
- Mescid-i Aksa girişlerinde hanımlar ayak topuklarına kadar uzanan kıyafetler giymelidirler.
- Parfüm, kolonya, traş köpüğü, makas, tırnak makası gibi eşyanızı mutlaka bagaj valizinize koyunuz.
- Çok büyük olmamak kaydıyla video kamera ve fotoğraf makinası bulundurabilirsiniz. Havalimanında ve başka yerlerde İsrail asker ve görevlilerinin fotoğraflarını çekmeyiniz.
- Havalimanı giriş ve çıkışlarda görevlilerin soru sorması halinde sakin ve sabırlı cevaplar veriniz.
- Eczaneler yerel doktor reçetesi olmadan aspirin dahil ilaç vermediğinden, kullanmakta olduğunuz ilaçlar varsa yanınıza alınız.
- Yanınızda Amerikan Doları bulundurun (1-5 ve 10′ luk).
- Telefonunuz yurtdışından aramalara açıksa orada da kullanabilirsiniz (Tüm operatörler için gecerlidir. Arama fiyatlarını operatörünüzden öğreniniz.)
- İsrail pahalı bir ülke. Alışveriş yaparken de pazarlık yapmanızı öneririz çünkü genelde fiyatlarda %30 civarı yükseklik söz konusu.
- Eğer ibadet maksatlı olarak Kudüs’e gidiyorsanız otelinizin Mescid-i Aksa’ya yürüme mesafesinde olmasına dikkat ediniz. Bu sayede ibadet saatlerinde kendi başınıza da rahatlıkla Mescid-i Aksa’ya ulaşabilirsiniz.
Sizlerde Kudüs gezilerinizi yazımıza yorumda bulunarak bizlerle paylaşabilirsiniz. Ayrıca yazarımız Başak Aygün‘e sorularınızıda yine yorumlar kısmından iletebilirsiniz.
Yazar : Başak Aygün
Diğer Yazıları : https://seyahatdergisi.com/yazar/basakaygun/
Instagram Hesabı : @basak.wanderlust
Aradığım her detayı bulabildiğim bir yazı🤩 emeğinize sağlık 🙏
Çok teşekkür ederim. Çok mutlu oldum
Mükemmel bir yazı kaleme almışsınız 💐💐💐
Çok teşekkür ederim
Harika anlatım👏👏
Çok teşekkürler🙏🏻
Tek kelime ile muhteşem… Gören gözünüze, emeğinize sağlık 😊🙏 çok aydınlatıcı bir yazı olmuş…
Çok mutlu oldum beğenmene. Çok teşekkür ederim
Harika bir anlatım emeğinize sağlık yeni rotalarınızı merakla bekliyorum…
Çok teşekkür ederim. Yeni rota Doğu Ekspresi yakında yayında
Super tum detaylarin bir arada oldugu en iyi Kudus gezi yazisi!
Dilerim bir gün yolun Kudüs’e düşer ve rehberin yazım olur😊🙏🏻
Çok açıklayıcı ve gerekli detayları net bir şekilde anlatmışsınız. Teşekkür ederim. İnşallah gidip oraları görmek bana da nasip olur.