Yunan adalarının pek çoğuna gittim. Ama burnumun dibindeki en sona kalmış hayret ! Bu yazıda Türkiye’ye en yakın ikinci, Yunan ana karaya ise en uzak olan adaya yani Meis’e davetlisiniz. Hadi gelin Meis Adası gezime geçelim.
Meis Adası Gezisi
Dünya Savaşı sırasında Fransızların eline geçen ada, Lozan Antlaşması ile İtalya’ya veriliyor. 2. Dünya Savaşı sonrasında ise On İki Ada’yla birlikte Yunanistan’a bırakılıyor. Topraklarımıza sadece 2 km mesafede bulunan bu güzel adayı kaybetme hikayemiz işte kısaca böyle…
Adaya biz Meis diyoruz. Yunanlılar Megisti, Avrupalılar ise Kastellorizo diyor yani Türkçesi Kızıl Hisar. Meis’te indiğimiz limanın olduğu yerin adı ise Megisti. Biz hepsine toptan Meis adası diyoruz. Bu kural hiçbir Yuna adasında şaşmıyor. Mesela Midilli’de indiğimiz limanın adı aslında ama biz tüm adaya Midilli demeyi tercih ediyoruz.
Meis Adası Nasıl Gidilir?
Gelelim adaya ulaşıma: Meis’e geçmek için Kaş’a gelmeniz gerekiyor. Ada feribot yolculuğu ile Kaş’a yaklaşık 20 dakikalık mesafede. Buraya geçen iki firma var. Biz liman vergisi almadığı için daha uygun fiyatlı olan Meis Ferry Lines’ı tercih ediyoruz. Gidiş dönüş biletimiz Ağustos 2023 tarihi için 33 Euro. Kesinlikle doğru tercih çünkü limana ilk biz varıyor ve pasaport kontrolünden de hızlıca geçiyoruz. Günübirlik gelinen adalarda bu önemli bir detay oluyor.
Firmanın her gün sabah 09:30 Meis’e geçen ve oradan 16:00 da dönen feribotları var. Adada konaklayacaksınız biletinizi dönüş günü gösteriyorsunuz. Meis minik bir ada ve seçenek az olduğu için konaklama fiyatları oldukça yüksek. Bu yüzden burada değil Kaş’ta konaklamanızı öneririm. (Nerede kalalım derseniz Kaş Yarımadada bulunan Gümüş Peninsula otel tavsiyemdir. Hem Kaş’ın kalabalığından uzak, hem merkeze ve en gözde plajlara yakın.) Bu arada adaya geçişinizi Çarşamba ya da Cumartesi günlerine denk getirirseniz Meis Ferry Lines’ın 17:30 ve 23:00 seferleri de var. Biz Cumartesi gidip son saatte olan feribot ile döndüğümüz için rahat rahat yüzüp, gezip, akşam yemeği yiyebildik.
Meis Adası Vize
Meis bir Yunan adası ve Schengen bölgesi. Bu yüzden adaya geçerken hali hazırda bir vizeniz ya da yeşil pasaportunuz yok ise vize almanız gerekiyor. Pandemi sürecinde kaldırılan kapı vizesi uygulaması geri gelmediği için maalesef bu şekilde geçme şansınızda yok. Yurt dışı çıkış harç pulu da almanız gerekiyor. Minicik bir adaya geçiyorsunuz ama kocaman prosedürlere uymak zorundasınız.
Gezi Rehberi
Adaya ayak bastığınızda solunuzda bir cami göreceksiniz. Osmanlılar döneminden kalan yapı cami olarak değil ama müze olarak kullanılıyor. Hemen önü Faros Kafe. Burayı aklınızda tutun çünkü günün ilerleyen saatlerinde buradan ücretsiz denize girip nasıl duş alacağınızı anlatacağım : ) Ve adada günün kalanını tuzlu tuzlu gezmemek adına bu hayat kurtaran bir bilgi olacak.
Her biri biblo gibi olan evlerden oluşan çok şirin bir ada burası. Sahil boyunca deniz kenarında kafe ve restoranlar uzayıp gidecek. Mekanların arka fonunu ise işte birbirinden güzel rengarenk bu evler oluşturacak. Her birinin önünde durup fotoğraf çektirmek isteyeceksiniz.
Biraz mekanlardan bahsedelim. Kahvaltı için en güzel konumda olanlar Meltemi ve Stratos kafeler. Biz Stratos’u deneyimledik. Kahvaltınızı yaparken gözünüz denizde olsun çünkü yanınızdan her an kocaman bir su kaplumbağası geçebilir.
Kahvaltının ardından Aya Yorgi adasına geçmek için tekne bakmaya başlıyoruz. Bu minik tekneleri deniz taksi gibi düşünebilirsiniz. Kafe ve restoranların önünden sürekli git gel yapıyorlar. Fiyatta anlaşır belki indirim yaptırırız dedik ama hepsi aynı fiyatı verdi. Eğer sadece Aya Yorgi adacığına geçecek ve burada denize girecekseniz 5 euro.
Mavi Mağara’ya da gitmek isterseniz kişi başı 15 euro ödemeniz gerekiyor. Mavi Mağara gerçekten adının hakkını veren bir yer. Bu mağarayı gördüğüm diğer mavi mağaralardan ayıran bir özelliği var. Hava bozduğunda ve sular yükseldiğinde mağara girişi kapanıyor ve giremiyorsunuz. Zaten giriş açık olduğu zamanda teknenin içine yatarak geçmeniz gerekiyor. Minicik bi giriş ve oturmanız demek başınızı mağara girişine çarpmanız demek. Sıra dışı bir deneyim, inanılmaz bir mavi ve mağarada yüzme keyfi… ‘ Sırf bunun için bile gelinir ‘ der gören her gezgin : )
Mağaraya o günün hava şartlarına bağlı olarak girip giremeyeceğinize ya da gün içinde ne zaman gidebileceğinize kaptan karar veriyor. Eğer girebilme şansınız hiç yoksa sadece 5 euro ödeyip Aya Yorgi’ye geliyor ve buradaki plajdan denize giriyorsunuz. Suyun alçalması durumunda kaptan gelip sizi plajdan mağara için alıyor işte o zaman fiyat 15 euro oluyor bu detayı atlamayın.
Aya Yorgi adasında Saint George isimli bir plaj var. Plaj adını burada bulunan kiliseden alıyor. Evet evet yanlış okumadınız baya bildiğiniz kilisenin avlusundan denize giriyorsunuz. Kiliseyi plaj kıyafeti ile ziyaret etmemenizi rica etmişler hepsi bu.
Bu plajda bir işletme var. Dilerseniz ücret ödeyip şemsiye şezlong kiralayabilirsiniz ya da bir kenara havlunuzu serip güneşlenebilirsiniz. Şemsiye şezlong tüm gün kişi başı 6 euro. Su pırıl pırıl. İşletmede yeme içme şansınız var. Fiyatlar ise ada merkezine göre daha uygun. İşletmecisi hanımefendi ise adanın tek Türk gelini. Yıllar önce Kaş’tan buraya gelin gelmiş.
Hava şartları ya da suyun yükselmesi engel olmazsa ilk Mavi Mağara’ya gidip dönüşte plajda vakit geçirmek mantıklı çünkü plajdan ayrılırken burada duş alma şansınız olacak. Ama önce plaja gelir dönüşte mağaradan Meis’e dönerseniz maalesef tuzlu kalıyorsunuz. Gece 23 feribotuna kadar tuzlu kalmak istemezseniz de yukarıda bahsettiğim Faros Kafe’den denize ücretsiz girip, duşundan da yararlanabilirsiniz.
Mağara deneyimi ve plaj molasının ardından ada merkezine geri dönüyoruz. Sıcaklık biraz daha azaldığı için gezmek ve fotoğraf çekmek artık daha keyifli. Gezmeye başlamadan önce fiyatlara bakıyor ve karar verdiğimiz Athina Restoran için rezervasyon yaptırıyoruz. Adanın diğer popüler restoranları: Billy’s, Lazaraki ve Alexandra.
Fiyatlar restoranlar arasında sadece 1-2 euro oynuyor. Ama bu 1-2 euro bizler için önemli. Siz de rezervasyon yaptırmadan önce menülerini kontrol edebilirsiniz. Hepsinin girişinde ya da masasında örnek bir menü mutlaka var. Kalite ve lezzet olarak ise hepsi aynı. Her şey denizden o gün çıkma tazecik. Bu arada Yunanistan genelinde porsiyonlar çok büyük. Bu yüzden sipariş verirken ve masayı çeşitlendirirken bunu mutlaka göz önünde bulundurun.
Adanın pastel renkli evleri, gün batımında en güzel renge bürünen sokakları ve kilisesi ile onlarca fotoğraf çekiyoruz. Adada inanılmaz güzel bir ışık var. Fotoğraf çekmek için ideal. Zaten Meis senenin 320 günü güneş görüyormuş. Denizin mavi yeşil rengi gün batımında daha da güzel.
Adadaki evlerden biri diğerlerinde sıyrılıyor. Daha bir görkemli. Daha bir ilgi çekici. Adayı ziyaret etme şansınız olursa ne demek istediğimi anlayacaksınız. Şu an otel olan bu yapı, Meis adasının dünyaca ünlü olmasını sağlayan 1991 yapımlı Mediterraneo isimli filme ev sahipliği yapmış.
Ada gezimizi tamamlayıp, akşam yemeği için restorana geliyoruz. Yediğimiz her şeyden büyük keyif alıyoruz. 23’deki vapurumuzdan önce hem kontroller hem de minik duty free ziyareti için kalkıştan bir saat önce limanda oluyoruz. Duty Free gerçekten dünya üzerinde görebileceğiniz en küçük şube olabilir : )
Bu güzel geziyi benim harcama detayım ile özetleyelim
- Feribot gidiş dönüş 33 euro
- Kahve 3 euro
- Yemek 20 euro
- Hediyelik 2 euro
- Tekne turu 15 euro
- Pırıl pırıl plajlar ücretsiz : )
Meis’e Gitmişken Yapmadan Dönme
- Megisti Limanı’nda gezin
- Ara sokakların ve güzel mimarinin tadını çıkarın
- Frappe için
- Bizdeki tavuk dürüme çok benzeyen ama benim daha lezzetli bulduğum ‘gyros’ yiyin
- Aya Yorgi Adası’ndaki Saint George Plajı’nda yüzün, kiliseyi ziyaret edin
- Mavi Mağara’yı görmeden, cam mavisi sularında yüzmeden dönmeyin.
- Eğer vaktiniz varsa nefes kesen Meis manzarası ile kaleye çıkan yolda yürüyün
- Adaya Kızıl Hisar denmesine sebep olan kaleden adanın manzarasının tadını çıkarın
- Adadaki Likya mezarını görün. Bu mezar Avrupa’nın tek Likya mezarı sayılıyor unutmayın
- Adaya has kabak kızartması, bebek karides, mürekkep balığı ve beyaz şarap ile akşam yemeğinizi taçlandırın.
Yunan adaları gezileriniz için size gezi önerilerimiz var: Mykonos Adası‘nın eğlence dolu atmosferini, Kos Adası‘nın tarihi zenginliklerini, Santorini Adası‘nın soluk kesen manzaralarını, Midilli Adası‘nın doğal güzelliklerini ve Sakız Adası’nın benzersiz deneyimlerini keşfetmek isteyebilirsiniz. Bu adalardaki yazılarımıza göz atarak, unutulmaz bir Yunan adaları tatili için ilham alabilirsiniz.
Meis Adası gezilerinizi bizimle paylaşmak ve yazımıza yorum yapmak için sizleri de davet ediyoruz. Deneyimlerinizi diğer gezginlerle paylaşarak, bu güzel ada hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamıza yardımcı olabilirsiniz.
Başak Aygün, Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dilbilimi mezunu ve devlette İngilizce öğretmeni olarak çalışmaktadır. Seyahat tutkusu ve keşfetmeye olan ilgisi onu sürekli yeni yerler keşfetmeye yönlendirir. Gördüklerini ve deneyimlediklerini paylaşmayı seven Aygün, seyahat deneyimlerini yazarak okurlarıyla buluşturuyor.