Gerçek adı Büyük Mecidiye Camii olarak bilinen eser halk arasında Ortaköy Camii olarak anılır. Neo Barok tarzında inşa edilen camii İstanbul’un Beşiktaş ilçesi sınırları içerisinde kalır. 1856 yılında yapımı tamamlanarak kullanıma açılan camiini sahibi Osmanlı Hanedanı olarak gösterilir. Eserde emeği geçen mimarlar; Nigağos Balyan ve Garabet Amira Balyan‘dır. Boğaziçi dendiğinde akla gelen ögelerden birisi olan eser, İstanbul silüetinin temelini oluşturur.
İnce ve zarif minareleriyle tanınan ve Boğaz turu yapan tekne ve vapurların selamlayarak geçtiği Camii, tek kubbeli olup kubbeden kare planla ana binaya açılır. Minarelerin kuzey cephede hünkar dairesinden yükseldiği eser içindeki “Allah, Muhammed ve Hulefa-i Raşid” adları Sultan Abdülmecid Han tarafından bizzat yazılmıştır. Ermeni mimar bir ailenin İstanbul’a hatırası olarak nam salan eser, bugün şehrin en belirgin ve her İstanbullunun yakında tanıdığı bir figürdür.
Ortaköy Camii Hakkında Bilgi
Ortaköy İskelesinde yükselen camii, Abdülmecit tarafından inşa ettirilmiştir. Barok mimarisinin nadide örneklerinden birisi olan yapı, İstanbul için sembol niteliğindeki yapılardan birisidir. Camii yapılmadan önce bölgede bulunan ve Vezir İbrahim Paşa‘nın damadı olan Mahmut Ağa‘nın yaptırttığı bilinen mescit, Patrona Halil ayaklanması esnasında korunamamış ve yıkılmıştır.
Kenar uzunluğu 12,25 metre olan ve kare şekline sahip bahçesiyle ana ve ara bölümlerden oluşan eser, pembe mozaik kaplı kubbeye sahiptir. Kubbe beden duvarları üzerine yerleştirilerek sağlamlaştırılmıştır. Camiinin tek şerefeli iki minaresi bulunur. Mihrabın mozaik ve mermerden yapıldığı binada minber de mermer işçiliğidir. Yapının kuzey girişinde yer alan eliptik merdiven camiinin iki kattan oluşmasını sağlar.
Ortaköy Camii Tarihi
Mescidin yıkılmasından sonra boş kalan alana, Ortaköy Camii yaptırılmıştır. 1894 yılında gerçekleşen yıkıcı İstanbul depreminde minaredeki külah bölümünün hasar alması sonucunda yeniden şekillendirilmiştir. 1960 yılına gelindiğinde çökme riski taşıdığı gerekçesiyle sağlamlaştırılan camii, 1984 yılında ciddi bir yangın tehlikesi atlatmış ve bu olay sonrasında aslına uygun olarak restore edilmiştir. Son derece ihtişamlı bir yapıya sahip olan Ortaköy Camii, şehrin sahil kesiminden net bir şekilde görülebilir. Son kez 2014 yılında kapanan ve restorasyona tabii tutulan camii, yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Ortaköy Camii Mimarı
Ortaköy Camiinin yapımında iki mimarın imzası bulunur. Bunlar; Nigağos Balyan ve Garabet Amira Balyan‘dır.
Nigağos Balyan
Garabet Amira Balyan’ın ilk oğludur. En önemli eserleri arasında yine babası ile birlikte çalıştığı Dolmabahçe Sarayı sayılabilir. 1826-1858 yılları arasında İstanbul’da yaşamış olan mimar; Dolmabahçe Camii, Küçüksu Kasrı, Çırağan Sarayı ve Ihlamur Kasrı‘nın büyük bir ihtişamla hazırlamıştır.
Garabet Amira Balyan
1. Abdülmecid’in en değer verdiği mimarlarındandır. En önemli eseri Dolmabahçe Sarayı‘dır. 1800-1866 yılları arasında İstanbul’da yaşamış olan mimar; Yıldız Köşkü ve Askeri Müze’nin dışında 7 saray, 7 kilise, 4 fabrika, 1 türbe, 1 kışla, 2 su bendi ve 3 okul yaptırmıştır. Beşiktaş Ermeni Mezarlığında gömülü olduğu düşünülen Garabet Balyan’ın mezarı kayıptır.
Ortaköy Camii Nerede ve Nasıl Gidilir?
İstanbul’un merkezi konumunda yerleşmiş olan camiye toplu ulaşım seçenekleriyle de kolay bir şekilde gidilebilir. Sahil yolunu kullanarak Beşiktaş’a giden otobüsler Camiinin önünden geçer. Anadolu Yakasından gelerek camiyi ziyaret etmek isteyenler de Beşiktaş vapurundan indikten sonra 20 dakikalık güzel bir yürüyüşle Ortaköy meydanına ve Ortaköy Camiine ulaşabilirler.
Haritası ve Konumu
Caminin haritası ve ulaşım alternatiflerine konum bilgisi kısmından ulaşabilirsiniz.
Aynı mimarlar tarafından tasarlanan ve birbirine çok benzeyen Dolmabahçe Camii yazımıza da göz atabilirsiniz.
Sizlerde gezi ve bilgilerinizi yazımıza yorumda bulunarak bizlerle paylaşabilirsiniz.